Doğum Hakkında En Geniş ve En Yararlı Bilgiler ~ BilgiBebek <!--Can't find substitution for tag [bilgibebek.blogspot.com.tr.anasayfa]-->

2 Aralık 2014 Salı

Kadının gebelik boyunca taşıdığı canlıyı zamânı gelince plasentayla birlikte dış aleme bırakmasıdır. Şüphesiz ki canlının dış ortama uyabilmesi onun mümkün ölçüde miada erişmesi, organ ve sistemlerinin yapı ve fonksiyon bakımından yeterli özellikler kazanmasıyla orantılıdır. Bu bakımdan normal doğum bebeğin olgunluğu ile paralel bir durum gösterir. Doğum, bütünüyle, ritmik ağrıların başlamasından, bebek ve eklerinin rahimden dışarı çıkışına kadar uzanan bir seri olayları içine alır. Bebeğin doğuşunu sağlayan başlıca faktör, rahim adaleleriyle berâber ona yardımcı karın adalelerinin kasılmalarıdır. Normal doğum bu tabiî güçlerin tesiri altında netîcelenir. Bebeğin doğumu için tabiî kuvvetler dışında bir gücün müdâhalesine gerek duyuluyorsa “müdâhaleli doğum”dan söz edilir. Miadında doğum, takriben 38-40 gebelikS,G haftalarının içindedir. Bu devreden evvel, 28-37 haftalar arasında sonuçlanan gebelikler “erken doğum” adını alır. 20-28 haftalarda sonuçlanan gebeliklere “immatür doğum”, yâni olmamış doğum ismi verilir. 20. haftanın altında sonuçlanan gebelikler “düşük” olarak ele alınır. Birçok memleketlerde kânun gebelik süresini tesbit etmiştir. Bu süre bizim memleketimizde 300 gündür.

  Doğumun Devreleri

 Doğum olayı birbirini tâkip eden 3 devreye ayrılır. I. Devre: Genişleme devresi de denilen bu devre, gerçek doğum ağrılarının belirmesiyle başlar. Rahim ağzının tam olarak açılmasıyla son bulur. Başlangıçta 2 milimetre olan rahim ağzı açıklığı kasılmalar sâyesinde 10 santimetreye ulaşır. Bu devre ilk doğumlarda 12, birden sonraki doğumlarda ise 6 saattir. Kasılmalara gerçek doğum vasfı kazandıran nitelik, ağrı duyusuyla berâber oluşudur. Rahim kasılmaları başlangıçta 15-20 dakikada bir gelmek üzere başlar ve takriben 15-20 saniye sürer. Başlangıçta bel ve kuyruk sokumunda duyulan ağrı zamanla aşağılara iner. Birinci devre sonunda ağrılar 2-3 dakika arayla gelip 40-60 saniye sürer. Doğum ağrılarının başlama mekanizması: Zamânı gelen bir gebelikte doğum ağrılarının ne şekilde başladığı problemi henüz karanlığını muhâfaza etmektedir. Bununla berâber bu kompleks mekanizmada tek bir faktörden ziyâde bir seri faktörlerin birbiri üzerine etkisinin söz konusu olduğu düşünülmektedir. Bu etkide hormonal, kimyevî, mekanik ve nöropsişik faktörler mesuldür. Birinci devrenin sonunda tamâmen yumuşayan rahim ağzında genişleme tamamlanarak bebeğin geçeceği çapa erişir. Bu esnâda amnion kesesi de artan basınç netîcesinde en zayıf yerinden yırtılır ve su dışarı akar.
II. Devre: Rahim boynunun genişlemesinin tamamlandığı andan başlayan bu devre bebeğin doğumuna kadar devâm eder ve bebeğin dışarı atılmasını hedef alır. Bu sebeple buna “atılma dönemi” de denir. İkinci devre ilk doğumda, iki saat, birden sonraki doğumlarda ise 20-30 dakika kadar sürer. Ağrıları su kesesinin yırtılmasını takiben kısa bir süre hafifler, müteakiben bebeğin doğum kanalına girmesiyle daha da şiddetlenir. Doğum ağrıları ile akıntı hissinin refleks olarak meydana getirdiği karın adalelerinin kasılmaları aynı anda vukû bulur. Bu uyuşma temin edilmezse irâdî karın adalelerinin kasılmalarından istenilen sonuç alınamadığı gibi, gebe kadın boşuna ve lüzumsuz yere yorulmuş olur. Çocuk normalde sol yanına yatmış başını gövdesine dayamış dizlerini karnına birleştirmiş olarak bulunur ve önce başın en tepesi çıkar. Kadında doğum mekanizması dik duruş sebebiyle çok kompleks bir özellik gösterir. Çocuğun dışarı atılması için vücut ve bebek bir çok seri hareket yapar.

Bu hareketler kademeleriyle birlikte bilinmektedir. Fakat ne gibi faktörlerin etkisiyle meydana geldiği ve sebepleri henüz açıklığa kavuşmamıştır. Bu olay öyle programlanmış ve düzenlenmiştir ki, dışarıdan hiçbir müdahaleye fırsat kalmadan bebek doğar. Bebeğin anne karnındaki duruşu ve doğum esnâsındaki hareketlerinde meydana gelecek en küçük değişiklik doğumu imkânsızlaştırır veya çok zorlaştırır. Aynı zamanda bebek ve anne ölümlerine sebebiylet verebilir. Bu sebeple bu muazzam hâdise ve basamaklarını planlayan birinin mevcut olması selim akılların kabul ettiği bir gerçektir. Çünkü; doğumda çocuğun dışarı çıkması için yapmış olduğu başın öne eğilmesi vücudun ise dönmesi, gerilmesi, dışa dönmesi ve başın arkaya gitmesi ve sonra yana dönmesi hârika hareketlerdir. Başın gövdeye eğilip en üst kısmıyla doğum kanalına girmesi normal doğum için kat’î olarak lâzım olan bir şarttır. Bu baş hareketindeki en küçük değişme başın doğum kanalına girmesine müsâade etmez.

Sosyal Paylaşım Sayfaları

sosyal sitesosyal sitesosyal site

Taze Yayınlar

Takipçilerim

Popüler Yazılarımız

Sayfa Görüntüleme Sayısı


Bumerang - Yazarkafe

Bumerang - Yazarkafe

Bloğumuza Birde Burdan Bakın ツ